Tüm milletlere mektup gönderip İslam'a davet eden peygamberin davetine icazet eden Kafkas Türkleri Mekkeye gider. Zaman Hacc zamanıdır ve Mekke kalabalıktır . Peygamberi görmek isteyen bu Türkler Mekkenin dışarısında çadır kurup beklemeye başlarlar . Zaman geçer ama aç ve çaresiz kalan Türklerin bazıları peygamberi görmeden Mekkeden ayrılır ama bir kısmı kalır . Belli bir zaman sonra peygamber çadırda perişan kalan ve çarıkları yırtık üstleri başları perişan durumdaki bu insanlara giyecek ve deve derisi gönderir . Deve derisinden çarık yapmalarını ister . Lâkin Türkler peygamberin bu ricasını yerine getirmez . Peygamberin verdiği ayağa değil başa konulur diyerek çarık yerine kalpak yapıp baş üzerinde taşırlar . Hediye edilen deve derisi kara renkte olduğu için çölde yürürken karşıdan görenler bu halka Karapapak demişler ve peygamberi beklemekten vaz geçip geri dönemlere ise Terekeme (Terk-i Mekke anlamında ) demişlerdir .
Bu bir rivayet, yalan hikâye, uydurulmuş masal, efsanedir ! Sebebi ise, Türkler tarafından Orta Asya'dan beri 'kalpak' soğuk iklimde yaşayan Türklerin başlarına taktıkları başlıktır . Ve ayrıca deve derisinden Kalpak olmaz ! Şayet başınıza takarsanız deve derisi güneşin etkisi ile zamanla kafanızı sıkar ve rahatsızlık verir.
Kalpak olabilmesi için yünlü olması ve tiftiklenmesi gerekir . Bunun için ise en uygun olanı Koyun yada kuzu derisi yada ipliği olması şarttır. Bunlar haricinde başa takılan şeyler şapkadan öteye gitmez